DERSİM – Dersim Emek ve Demokrasi Platformu çağrısıyla Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen “4 Mayıs Tertelesi” anma programına DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Dersim Belediye Eş Başkanları Cevdet Konak ve Birsen Orhan, Dersim Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tuluk, Demokratik Bölgeler Partisi EşGenel Başkanı Keskin Bayındır, Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanları Zeynel Kete ve Kadriye Doğan, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat ve Nevin Kamilağaoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Anmada ilk sözü alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Başta parlamento olmak üzere hakikatlerle yüzleşme komisyonları oluşturulmalı. Bu komisyonun aynı zamanda Dersim’in kayıp kızlarını araştırması gerekiyor. Dersim’in kayıp kızları bu coğrafyada yaşatılan zulmün hakikatidir” dedi.
Anmada bulunan Alevi dernekleri adına konuşan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Kara günün yıl dönümünde bütün asimilasyon politikalarına, bütün korku politikalarına, bütün saldırılara karşı pirlerimizin diz çökmediği gibi biz de diz çekmeyeceğiz. Mücadelemizi büyüteceğiz” diye konuştu.
Emek Partisi Dersim İl Örgütü Başkanı Ergin Tekin, “Dersim her zaman çıban başı bellendi ama Dersim yok mu oldu? Dersim davası bitti mi? Hayır. Tam tersi 87 yıldır bu mücadele, bu direniş devletin bütün baskılarına karşı devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise, “Dersim’de her taşın altında, her ağacın dalında bir Seyit Rıza vardır. Geçmişten bugüne sadece Dersim değil bütün Kürt halkı direndi, direnmeye devam edecektir” dedi.
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşma yapan Fethiye Yıldırım, Hozat’ta “1938 Duvarı”nın kaymakamlık tarafından kaldırılmasını kınayarak şunları söyledi:
“87 yıl sonra bile geçmişimize, halkımızın hafızasına saldırarak silmeye çalışılmaktadır. Yıkım yaratmaktan ve her gün bunlara yenilerini eklemekten başka bir işlevi olmayan tekçi zihniyet ve tahakküm biçimi terk edilmelidir. Demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü yeni bir anayasayla özlemi duyulan gelecek inşa edilebilecektir. Tarihsel yaralar ancak bu şekilde sarılabilecek, travmalar aşılabilecektir.”
Anmada talepler şu şekilde sıralandı:
– Resmi özür dilensin.
– Dersim 1937/38/39 sürecine dair bütün arşivlerin ve hakikatin tamamı kamuoyuyla paylaşılsın.
– Katledilenlerin yakınlarının itibarlarını ve haklarını iade eden resmi bir açıklama yapılsın.
– Kayıpların nerede oldukları araştırılsın, öldürülenlerin kimliklerinin tespiti için araştırma yapılsın.
– Dersim ismi ve eski yerleşim yeri isimleri geri verilsin.
– Seyit Rıza ve idam edilenlerin mezar yerleri açıklansın.
– Dersim Katliamı soykırım olarak tanınsın.
Anma 1938’de hayatını kaybedenler için dağıtılan lokmalar ve yakılan mumlar ile sona erdi.
Ne olmuştu?
4 Mayıs 1937, TBMM’de Bakanlar Kurulu “Dersim Tenkil Kararları” adında çıkan özel kararname “Dersim Tertelesi”nin resmi başlangıç tarihi kabul ediliyor.
Resmi verilere göre; 13 bin 160 kişinin öldürüldüğü, 11 bin 818 kişinin sürgün edildiği askeri harekat 1938’in sonuna kadar sürdü. Binlerce sivilin hayatını kaybettiği, binlerce insanın sürgün edildiği, yüzlerce köyün boşaltılıp yakıldığı, yüzlerce kız çocuğunun kaybedildiği katliamın sonunda Seyit Rıza ve oğlunun da aralarında olduğu Dersim’in önde gelen aşiret liderleri Elazığ’daki Buğday Meydanı’nda idam edildi.